Seyahatimin ikinci durağı Tayland’ın başkenti Bangkok oldu. Phuket turumdan sonra birçok güzelliğe sahip bu şehirde Bangkok turum gerçekten ayrı bir keyifti.
Bangkok 11 milyonun üzerinde nüfusuyla açık arayla Tayland’ın en büyük şehri. Peki Bangkok nerede? Bangkok Tayland’ın kuzeyinde bulunuyor. Yüksek binaları, trafiği, bangkok’un hava durumu çok nemli ve çılgın gece hayatıyla ilk başta güzel bir izlenim bırakmasa da Asya’nın en kozmopolit şehri olan bu yerde muhteşem tapınaklar, sarayla, yüzen pazarlar ve eğlenceli bir bangkok gece hayatı var. Pattaya’ya da çok yakın olan bir şehir.
Eskiden küçük bir liman olan bu şehir bir süre sonra Tayland’ın hazinesi haline gelerek, ülkenin en önemli şehri olmuş. Bangkok alışveriş açısından da çok zengin bir şehir.
Phuket’ten Bangkok’a ulaşım Thai Airways ile rahatlıkla yapılabiliyor. 100 TL gibi bir ücrete Phuket’ten Bangkok’a uçabiliyorsunuz. İstanbul bangkok uçuşları da THY tarafından yapılıyor. İstanbul bangkok uçak bileti alınırsa önceden alınması ucuzluğu açısından gerekli.
Uçağınız Suvarnabhumi Havaalanına iniyorsa rahatlıkla SkyTrain ile şehir merkezine inebilirsiniz. Don Muang Havalimanın’dan ise tren ve ya otobüsle şehir merkezine inebilirsiniz. Ancak trenler ve otobüsler çok gelişmemiş olduğundan ve taksiler çok ucuz olduğundan Don Muang’dan taksi ile şehir merkezine inmeniz tavsiye edilir.
Gece ise trenler ve otobüsler işlemediğinden iki havalimanından da ancak taksi ile şehir merkezine inebilirsiniz.
Şehrin en canlı ve hareketli yerlerinden biri Sukhumvit. Otelimi bu bölgede ayarlamıştım. Fiyatları da gerçekten çok uygun. Booking.com’dan kalacağınız yeri bu bölgeden rahatlıkla ayarlayabilirsiniz.
Otelime eşyalarımı bıraktıktan sonra hızlıca bangkok gezilecek yerler’e bakıp şehir turuna çıktım. Şehri gezerken ilk dikkati çeken şey insanların sürekli gülümsemesi oldu. Herkesin gerçekten çok mutlu gözükmesi insanı çok mutlu hissettiriyor. Şehrin bir diğer güzel yanı da yemeklerinin çok ucuz, temiz ve çok güzel olması. Kesinlikle Thai yemekleri damak tadımıza göre.
Bangkok gezilecek yerleri görmenin en kolay yolları; kanallarda teknelerle seyahat etmek ve SkyTrain’i kullanmak. Çok uygun fiyata seyahat edilebilen bu teknelerle (2-3 TL) şehrin birçok yerine gidilebiliyor.
SkyTrain ise düz bir hat üstünde olsa da SkyTrain ile şehrin içinde hızlı bir şekilde gezebiliyorsunuz.
İlk gün şehrin tapınaklarını ve saraylarını gezmek istediğimden “Eski Şehir” olarak geçen Rattanakosin’e doğru yola çıktım. Bu bölgede Büyük Saray, Wat Pho ve Wat Arun tapınakları bulunuyor. Binlerce küçük tapınağın yanında bu üç yer en ön plana çıkan yerlerden.
Buraya ulaşım kaldığınız yere göre en rahat kanallardaki Chao Phraya Ekspres botlarla ya da taksi ile yapılabilir. Büyük Saray çok geniş bir alana yayıldığından yarım gününüzü buraya mutlaka ayırın.
Eski şehirdeki turuma Wat Pho tapınağından başladım.
100 Baht’a girilebilen bu tapınakta dünyanın en büyük yatan Buddha’sı da bulunmaktadır.
Ayrıca içinde bir de masaj okulu bulunuyor. Çok uygun fiyata masaj yapılan bu yerde mutlaka masaj yaptırın. Gerçekten hayatımda yaptırdığım en iyi masajı burada yaptırmış olabilirim.
Wat Pho tapınağından yatan Buddha heykelinin arkasındaki çıkıştan çıktıktan sonra nehrin kenarındaki Tha Tien’den iskelesinden tekne ile Wat Arun’a (Gündoğumu Tağınağı) geçebiliyorsunuz.
Wat Arun’un en güzel manzarası bu teknedeyken görülebiliyor. Hatta vaktinizi ayarlayabilirseniz gündoğumda ya da günbatımında burayı ziyaret edin. Teknede de fotoğraf çekmeyi unutmayın.
Wat Arun (Gündoğumu Tapınağı) tapınağının muhteşem heykellerini ve tapınaklarını gördükten sonra bindiğiniz tekneyle geri dönerek Büyük Saray’a doğru yola çıkabilirsiniz. Eğer yürümek isterseniz de Tha Tien’den tekneye binerek Chang Pier’de inerek yine Büyük Saray’a ulaşabilirsiniz.
Büyük Saray çok geniş bir alana kurulmuş. İçinde dolaşırken çok sıkı bir kıyafet yönetmeliğine uymanız gerekiyor. Kadınlar açık kıyafetle içeri alınmıyor (etek, şort vb.) ve erkekler de şortla kabul edilmiyor. Ücretsiz olarak da giyebileceğiniz bir pantolonu kapıdan hemen girince ödünç alabiliyorsunuz. Giriş biletinizde Dusit saraylarına giriş için kullanılabiliyor. Bu nedenle biletinizi saklamanızı tavsiye ederim 🙂
Büyük Saray’da ayrıca Wat Phra Kaew olarak geçen bir de tapınak bulunuyor.
Muhteşem güzellikte birçok tapınak ve saray görmek de insanı gerçekten bu bölgede gezerken çok etkiliyor.
Büyük Saray’ı bitirdikten sonra otele doğru yola çıktım. Üstümü değiştirdikten sonra Bangkok gece hayatını görmek için Sukhumvit’teki barlarda vakit geçirerek günümü tamamladım.
Ertesi gün en ünlüsü Damnoen Saduak (şehre 80 km mesafede) yüzen pazarladan şehre en yakın olan Tailing Chan’a gitmeye karar verdim. Bangkok alışveriş hayatını farklı bir gözle bu pazarlarda görebilirsiniz.
Tailing Chan şehir içinde biraz mesafede olsa da en rahat ulaşım kesinlikle taksiyle yapılıyor. Hafta sonları gün boyu açık olan bu Pazarda birçok balık ürününden farklı tropik meyveye kadar her şeyi alabiliyorsunuz. Bangkok alışveriş’inin en farklı yanlarından biri de bu meyveler.
Marketi gezdikten sonra taksi ile Dusit bölgesine doğru yola çıktım. Dusit bölgesinde yine Tayland kralının birçok sarayı bulunuyor. Ek olarak da eğer çocuğunuzla geziyorsanız Dusit Hayvanat Bahçesi de var. Şahsen hayvanat bahçelerine karşı olduğumdan bu alanı ziyaret etmemeyi tercih ettim.
Bangkok turumu tamamladıktan sonra otele dönüp dinlenmeye başladık. Eğer vaktiniz ve enerjiniz kalırsa çok pahalı da olsa Mandarin Oriental’in Bambu barını da görmenizi tavsiye ederim.
Sarayları, yemekleri ve güleryüzlü insanlarıyla Bangkok mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Gerçekten çok farklı güzelliklere sahip ve dünyanın başka hiçbir yerine göremeyeceğiniz birçok şeyi burada görebiliyorsunuz. Fırsatınız olursa mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederim! 🙂
Categories
Submit a Comment