Çin’in başkenti Pekin olsa da ilk olarak Çin uygarlığını bilinmeyen yerlerini görmek için güneyinden Çin turuma başladım. Çin vizesinin zorluğunu atlattıktan sonra Çin gezisi başladı.
1,5 milyar nüfusa sahip Çin dünyanın en kalabalık ülkesi. Çin haritası 10 milyon metre kare alana yayılmış. Bu devasa ülke ayrıca dünyanın en hızlı gelişen ülkelerinden biri. Çin uygarlığı binlerce yıl önceye dayanıyor. Bu nedenle Çin mutfağı, Çin tarihi ve Çin ordusu yüzyıllara dayanan bir geçmişe sahip. Çin bayrağı da komünist sembole sahip bir bayrak ve çok ünlü.
Çin başkenti ise Pekin. Çin gezisi için İstanbul’dan 10 saat uçuş mesafesine sahip bu ülkeye uçuşlar THY’den önceden ya da mille alınmazsa oldukça pahalı.
Ayrıca Çin vizesi almak gerçekten çok zor. Çin vizesi almak için birçok belgeyi ve Çin’deki bir tur operatöründen gelmesi gereken satın alınmış bir tur belgesi bulmanız gerekiyor. Çin konsolosluğu da size tüm evrakları tamamlarsanız ancak vize veriyor.
Gidene kadar oldukça zor bir ülke anlaşılacağı gibi ancak gidince bu zorluklara değdiğini söyleyebilirim 🙂
Dünya turumun ilk ayağı olan uzak doğu turum Çin şehirlerinden Guangzhou’dan Çin gezisi ile başladı. İlk olarak Çin’in güneyini gezip dönüş yolunda Japonya’dan sonra Pekin üzerinden kuzeyini gezmeye karar verdim.
Çin şehirlerinden Guangzhou şehri güney Çin’in ticaret merkezi. Çin’in en büyük fuarı olan Canton fuarı da bu şehirde düzenleniyor. Mimari açıdan Avrupa’yı andıran bu şehir metro sistemiyle gezmek için de çok rahat bir yapıya sahip.
Akşamüstü vardığım Çin şehirlerinden Guangzhou’ya geldikten sonra nereye gidelim diye düşündükten sonra ilk olarak uğradığım yer Beijing caddesi oldu. Burası şehrin cazibe merkezi olmakla birlikte kafelerin ve restoranların da olduğu bir yer.
Çin mutfağında yemek istenmezse yemek yemek için de batı damak tadına uygun restoranlar bulunuyor. Çin’de en çok zorluk çekilecek konulardan biri yemek. Çin mutfağı güzel olsa da çok temiz değil. Çin mutfağından yenecekse nerede yemek yediğine dikkat etmek lazım.
Beijing Caddesinde yemek yedikten sonra Çin şehirlerinden Guangzhou’nun nehir kenarına doğru yola çıktık. Nehir gece kulüplerin bulunduğu ve muhteşem bir manzaraya sahip bir yer. Çin gece hayatını görmek isteyenler için burada birçok alternatif bulunuyor. Nehir kenarından sonra da otelime dönüp dinlendim.
Ertesi gün San Yut Sen anma anıtına gittik. Gerçekten etkileyici bir mimariye sahip bu yapıyı görmek Çin tarihini ve Çin kültürünü anlamak için Guangzhou’ya gidildiğinde yapılması gerekenler arasında bulunuyor.
Sonrasına Çin kıyafetleriyle Budist Rahipleri kapıları kaparken yetiştiğimiz. Sonrasında kapıdan içeri girmemizi sağlayan esprilerimiz sayesinde görme imkanı bulduğumuz muhteşem Liurong Manastırına gittik.
Çin’in en turistik yerlerinden biri Guangzhou’ya Hızlı Trenle 3 saat mesafede olan Guilin bölgesi. Etrafında Li River ve Pirinç teraslarının bulunduğu bu şehire doğru yola çıktık.
Çin şehirlerinden Guilin’e hızlı trenler Güney Guangzhou istasyonundan kalkıyor. Metroyla kolaylıkla buraya ulaşılabilir. Dikkat edilmesi gereken biletlerin çok önceden tükeniyor olması ve çok fazla bilet kuyruğu beklenmesi (en az 1 saat).
Sonrasında tren istasyonunun üst katında bulunan tren kalkış alanına gidip beklemeye başlıyorsunuz. Çinlilerin sakin göründüğüne bakmayın. Guangzhou’dan Guilin’e gitmek için beklediğimiz hızlı tren geldiğinde Guangzhou’ya gitmek için tren istasyonunda bekleyen bu sakin insanlar hep beraber kapıya doğru hızlı adımlarla gitmeye başladı.
250 km’ye ulaşan hızlı tren Guangzhou’dan Guilin’e gitmek için en uygun ve hızlı yollardan biri. Fiyatı da akla geleceği gibi pahalı değil.
Hızlı tren Guilin’in Kuzey istasyonuna gidiyor. Buradan şehir merkezine inmek taksiyle 40 YN tutuyor. Şehir merkezine indikten sonra otelinizi bulup ana caddeye gidip bişiler yiyebilirsiniz.
Ertesi gün sabah 6’da Li River’a doğru otobüs istasyonundan yola çıktık. Açıkçası burada tur almanızı tavsiye ederim. Otobüs istasyonuyla gitmemiz 2,5 saat kadar tuttu. Sonrasında pazarlıkla kişi başı 150 YN’a bambu salımızı kiiraladık ve Li River’ın muhteşem görüntüsüne kendimizi bıraktık.
Güneşten korunmak için Çin’de çok renkli şemsiyeler kullanılıyor. Guilin Li Nehri’ndeki seyahatimizde muhteşem doğa manzarasının yanında birçok kez de bu görüntülerle karşılaştık.
Bambu sallar ile Li River üzerinde seyahat edilebiliyor. Çok farklı dağ oluşumlarına sahip bu bölge gerçekten çok etkileyici.
Guilin’deki Li Nehrinde yerel halk bambu sallarla ulaşım sağlıyor. Ördeklerini bile salda götürüyorlar.
Dönüşünde de Longsheng’e otobüsle gittik ve muhteşem pirinç tarlalarını gördük. Guilin’den otobüsle 2-3 saat mesafede olan bu yere gitmek için aynı şekilde otobüs terminalinden bilet alınabiliyor. Biz gittiğimizde Longsheng’deki pirinç tarlalarındaki teraslardan filizler çıkmaya başlamıştı.
Guilindeki son zamanımızı şehri gezerek geçirdik. İki tane tapınağın bulunduğu bu şehir Çin kültürünü ve Çin tarihini çok güzel yansıtıyor ve gerçekten çok etkileyici bir güzelliğe sahip.
Guilin’den Guangzhou’ya oradan da Hong Kong’a devam edeceğim yolculuğuma doğru yola çıktım.
Çin gerçekten görülmesi gereken ve gerçekten çok etkileyici bir ülke. Tatile gidilecek yerler arasında bulunması gereken bir yer. Doğal güzellikleri çok farklı ve ölmeden önce görülmesi gerekiyor.
Categories
Submit a Comment